Öncelikle Bruksizme hangi sebebin ya da sebeplerin neden olduğu ortaya konmalı, tedavi yaklaşımları da buna yönelik olmalıdır. Bruksizm vakaları genellikle, multidisipliner adını verdiğimiz, birden fazla hekimin ya da uzmanın birlikte ve koordine çalışmasını gerektiren özellikli vakalar olarak karşımıza çıkar.
Hafif düzeyde seyreden ve hastada herhangi bir bulgu ya da şikayete yol açmamış Bruksizmlerde, tedaviye gerek olmadığını, vakanın sadece takip edilmesin gerektiğini öne süren yaklaşımlar vardır. Bununla birlikte, dişlerde ya da çene kasları ve eklemlerinde bulgusu olan hastaların, tedavi açısından değerlendirilmesi anlamlıdır. Bu tip şikayetleri olan bireylerin, çene eklemi tedavisi ile ilgilenen bir diş hekimine ya da uzmanına başvurmaları uygun olacaktır.
Eğer hastanın şikayetleri, dişler arasındaki kapanış uyumsuzluğunda kaynaklanıyor ise, durumun bir ortodonti uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Diş kapanışı ve çene eklemi arasında uyumsuzluk tespit edilir ise, çene eklemi tedavisini de içine alan kombine bir tedaviye ihtiyaç duyulacaktır. Hastaya çene eklemi splinti uygulanarak çene kasları rahatlatılır, çene konumları iyileştirilir ve sonrasında dişsel değerlendirme ve uyumlama yapılır. Bu tedavinin fizyoterapist ve psikolog ile desteklenmesi gerekebilir.
Eğer hastanın muayenesinde dişsel bir uyumsuzluk teşhis edilmemiş ise, çene kaslarında ve ekleminde belirgin şikayeti yok ise, sadece gece kullanacağı ağız içi aparey uygulanabilir. Burada amaç alışkanlığı ortadan kaldırmaktan ziyade, Bruksizm ile meydana gelebilecek diş hasarlarını ve çene eklemi problemlerinin önleyebilmektir.
Psikososyal nedenlerin öngörüldüğü vakalarda ise kişiye yönelik yaklaşımlar uygulanır. Bunun için bireyler bir psikiyatrist ya da psikoloğa başvurabilirler. Bilişsel- davranışsal terapi de denilen bu yaklaşım;bireyin Bruksizm konusunda farkındalığının artırılması, çene aktivitelerini bilinçli olarak kontrol edebilme yeteneğinin bireye kazandırılması esasına dayanmaktadır. Stres yönetimi, ağrı yönetimi, gevşeme de BDT nin alt başlıklarındandır. Bu tip yaklaşımlar nefes eğitimi ve egzersiz ile desteklenebilir.