Pekiştirme tedavisi, ortodontik tedavi ile elde edilen sonucun kalıcılığının sağlanabilmesi için ağıza birtakım aygıtların uygulanması ve bunların takibinin yapılması sürecidir.
Dişlerin görünen kısmı ağız içerisinde yer alırken görünmeyen kök kısmı çene kemiği içerisinde yer almaktadır. Diş köklerini çevreleyen bu kemik ile diş arasında ise ligaman adı verilen lastiğe benzer bağlar bulunmaktadır. Ortodontik tedavi esnasında diş kökünü çevreleyen kemik dişin hareket ettiği yönde erir ve dişin ilerlemesine müsaade eder. Arkasında ise yeni kemik oluşumu başlar. Bu süreç ortodontik tedavi boyunca devam eder. Tedavi tamamlandıktan sonra dişlerin etrafındaki yeni oluşan kemik oldukça yumuşak, canlılığı yüksek bir kemiktir. Dişler o pozisyonda bir süre sabitlenirse kemik o esnada daha sert bir yapıya dönüşecek ve dişin nihai pozisyonunu korumasına yardımcı olacaktır. Bu sabitleme işlemi pekiştirme aygıtları aracılığı ile yapılır.
Yine dişleri çevreleyen ligaman denilen bağların yeniden organize olması ve dişin yeni konumuna adapte olması gerekir. Ayrıca dişler ağız içerisinde: içeride dil dışarıda dudaklar ve yanaklar olmak üzere biyolojik bir çevre içerisinde yer alırlar. Dişlerin konumu değişince bu yumuşak dokuların aralarındaki dengeyi karşılıklı olarak tekrar oluşturması gerekir. Tüm bu sebeplerden ortodontik tedavi sonrasında pekiştirme tedavisi uygulanması zorunludur.
Ortodonti literatüründe birçok pekiştirme aygıtı bulunmakla birlikte; kliniğimizde en sık kullanılanlar retainer telleri ve essix plaklarıdır.
Retainer telleri içeriden dişlerin dile bakan yüzeylerine takılır. Essix plakları ise dişlerin üzerine eldiven gibi geçen şeffaf plaklardır. içeriden yapılan tellerin (retainer telleri) minimum 2 yıl kalması istenir. Eğer hastaya rahatsızlık vermiyor ise ve hijyen ile ilgili bir problem yok ise olabildiğince daha uzun süre ağızda kalabilir. Şeffaf plaklar öncelikle günlük ortalama 20 saat kullandırılır. Sonra gece kullanımına geçilir. 6 ay sonra ise yavaş yavaş bütünüyle bıraktırılır.
Bu süreler ortalama değerlerdir. Hekiminiz tedavi sonucunda sizleri tekrar değerlendirecek ve size özel bireysel bir pekiştirme tedavisi protokolü sunacaktır.
Apareylerinizin Bakımı:
Retainer tellerine fırçalama esnasında özen gösterilmeli; tellerin üzerinde, telleri çevreleyen dişlerde ve yumuşak dokularda tam anlamıyla bir temizlik sağlanmalıdır.
Essix plaklarının temel bakımı ise plağın temiz su altında parmaklarınız yardımıyla içinin temizlenmesi şeklindedir. Bu esnada aşındırıcı temizleyiciler kullanılması plağa zarar verecektir. İstenirse çok küçük bir damla sıvı sabun kullanılabilir. Diş macunu kullanımı çok önerilmez, çünkü içerisindeki aşındırıcılar plakta çizikler oluşturabilir ve plağın yüzeyinde daha fazla artık tutunması için zemin hazırlayabilir. Aynı sebeplerden diş fırçası kullanımı da önerilmez. Eğer kullanılacak ise sadece plak için çok yumuşak bir diş fırçası temin edilmeli ve ara sıra o kullanılmalıdır. Plaklar asla sıcak suya maruz kalmamalıdır, bu plaklarınızı deformasyona uğratır.
Apareyin kullanmadığınız zamanlarda kesinlikle kutusunda saklanmalıdır. Peçeteye konması, cebinize konması vb… kırılmasına ya da kaybolmasına sebep olabilir.
Essix apareyinizde bir problem olduğunu düşündüğünüz de veya apareyiniz kaybolduğunda hemen kliniğimizi arayıp bilgilendiriniz. Durumunuza göre sizlere en kısa zamanda yeni bir randevu verilecektir.
Ayni şekilde retainer tellerinizde bir problem ya da kırılma olduğunu düşünürseniz ilk fırsatta kliniğimizi arayınız.
Dişlerimde geride dönüş olur mu?
Bunun olmaması için hekime ve hastaya düşen bazı görevler vardır. Hekiminizin görevi tedaviyi en iyi şekilde bitirmek, tedavi sonrasında retainer ve essixlerinizi yapmak, bunların kullanımı konusunda sizleri bilgilendirmek ve bir süre takibini yapmaktır. Ayrıca hekiminiz tedavi sonrasında sizlerden bir panoramik film isteyecek ve 20 yaş dişlerinin durumunu değerlendirecektir. Eğer pozisyonları itibariyle dişleri tekrar çapraştırma ya da dişlerin kapanışını bozma ihtimali var ise 20 yaş dişlerinizin çekimlerinin yapılmasını isteyecektir. Günümüzde hastaların büyük bir çoğunluğunda tedavi sonrasında 20 yaş dişlerinin çekimi istenmektedir.
Hastaya düşen görev ise retainer tellerine iyi bakmak plaklarını düzenli kullanmak ve doktorunun söylediği süreçlerde kontrollerine gelmektir. Ayrıca hekimin 20 yaş dişlerine ilişkin bilgilendirmelerini dikkate alması ve söylenenleri uygulaması gerekmektedir.
Tüm bu tedbirlere rağmen, aynı bir yerçekimi kanunu dişlerin her zaman geriye dönme meyili olacaktır. Bunu engellemek hiçbir hastada mümkün değildir. Ancak hekimin ve hastanın üzerine düşenleri tam anlamıyla yerine getirmesi bu ihtimali en aza indirgeyecektir.